Nice sevdalar gördüm, önümden su gibi akıp geçtiler. Kimi benim canımı yaktı, kimi sevdiklerimi ama ben hepsine tanıklık ettim. Onurlu saydıklarımın kalleşliğine, vefakar dediklerimin minnetsizliğine şahitliğimde olmuştur sıkça. Yanılmanın, insanı altında ezen yıkıcılığıyla törpülendiğim de vardır. Nice sevdaları an be an seyrettim. Aşkın nasıl yavaş yavaş tükendiğini, emek verilmeyen ilişkilerin bir çiçek gibi nasıl solduğunu gördüm. Yalanlar dinledim bolca; üstelik gözümün içine baka baka söylendiler. Susup gülümsemekle yetindim. İnsanın; başkasına değil, kendine karşı küçük düşmesini izlemek istemedim. Kimisi parlak bir yıldız gibiydi; gelip siyaha boyadılar, yetişemedim. Kiminin yüzünden akardı şeytanlık, yanıma bile yaklaşsın istemedim. Kuaför salonunda sevgilisini çekiştireni de gördüm, rakı masasına kadınını meze yapanını da ama hiçbirinden, aşkı üç kuruşa satanlar kadar nefret etmedim. Kimsenin bilmediği kaç sevdanın sırrı var içimde. Sevip kavuşamayanlar, aşkları yasak olanlar, sevdasını söyleyemeyenler, ihanet vurgunuyla devrilenler, hep inanarak tükenenler… Hiçbir şey yapmamış sayılsam bile bugüne kadar; çok insan biriktirdim. Bütün bildiklerimi yaptığım hatalardan, çektiğim acılardan, yediğim kazıklardan ve tanıdığım insanların tecrübelerinden öğrendim. Nice sevdalar gördüm, bazıları sevda bile değillerdi. Kendilerini aşk sandılar, sonra güvendikleri dağlara kar yağdı geçti. Ben nice sevdalar gördüm; üstlerinden ne fırtınalar geçti de devrilmedi….
Nice sevdalar gördüm, önümden su gibi akıp geçtiler. Kimi benim canımı yaktı, kimi sevdiklerimi ama ben hepsine tanıklık ettim.
Comments[ 0 ]
Yorum Gönder